Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde Adıyaman’da çöken evinin enkazında omurgasından yaralanması sonucu yürüme güçlüğü çeken, doğmamış bebeğini de kaybeden 32 yaşındaki İsmail Alkayış, yaşadıklarına rağmen hayata tutunmaya çalışıyor.
Alkayış ailesi, 6 Şubat’taki ilk depreme Mimar Sinan Mahallesi’nde Kılıç Apartmanı’nın giriş katındaki dairelerinde yakalandı.
Yaklaşık 5 saat enkazda kalan İsmail Alkayış, hamile eşi ve 4 yaşındaki oğlu, yakınları tarafından kurtarılarak Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırdı.
Anne karnındaki bebeğini kaybeden ve üzerine kolon devrilmesi sonucu omurgasındaki sakrum kemiği kırılan Alkayış, 5 ay çeşitli hastanelerde tedavi gördü.
Adıyaman Üniversitesinde temizlik personeli olan Alkayış, operasyonlara rağmen yürüme güçlüğü çektiği işine dönerek ailesinin geçimini temin ediyor.
“Sakin kalmaya ve birbirimizi yatıştırmaya çalıştık”
Depremzede İsmail Alkayış, AA muhabirine, depreme uyanık olduğu esnada yakalandığını söyledi.
Su içmek için mutfağa gittiğini, ardından da eşinin uyandığını anlatan Alkayış, “Biraz oturduk, o sırada oğlum yatıyordu fakat birden sallantı meydana geldi. Kaçmayı düşündük ve kaçtık, giriş kapısının önünde bina komple üzerimize çöktü. 5 katlı binanın giriş katında oturuyorduk.” dedi.
Alkayış, çocuğunun ağlama sesinden etkilendiğini belirterek, “Her yer karanlıktı, her yerimizde beton yığınları vardı. Enkaz altındayken oğlumun bu acıyı yaşaması, bunu görmesi ve saatler boyunca ağlaması, ‘Baba beni bırakma, anne beni bırakma’ diye sürekli ağlaması beni çok etkiledi. Sakin kalmaya ve birbirimizi yatıştırmaya çalıştık.” diye konuştu.
Enkazda 5 saat kaldıklarını ifade eden Alkayış, şunları kaydetti:
“O sırada eşim bana, karnındaki çocuğu kaybettiğini söyledi ve ben o an yıkıldım resmen. Yine de onlara güçlü olduğumuzu, kurtulacağımızı hissettirmeye çalıştım. O sırada ağabeyimin sesini duydum ve benim için bir umut oldu. Ağabeyim bizi çıkarmak için elinden gelen her şeyi yaptı ve çevredekilerin de yardımıyla bizi o enkaz yığınından çıkardı.”
Alkayış, enkazda vücudunda bazı değişiklikler olduğunu hissettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Enkazdan çıktığımda vücudumun belli bir noktalarına baktığımda herhangi bir kanama ya da yararlanma olmadığını hissettim. Ayağa kalkmak istedim, ayaklarımın ve gövdemin birbirinden ayrıldığını gördüm. Ondan sonraki süreci zaten hatırlamıyorum. Yaklaşık 5 aylık tedavi süreci yaşadım, yine de bu halime ‘Çok şükür’ diyorum.”
Yürürken aksadığını anlatan Alkayış, “Şu an gövdemde zincir tarzı bir platin mevcut, hayatıma artık böyle devam edeceğim. Eskiden koşuyordum, yürüyordum, halı saha maçlarına gidiyordum ama vücudumdaki hasardan dolayı artık bu tür aktiviteleri yapamıyorum. Bu benim için ilk zamanlar çok üzücü bir durumdu, psikolojik tedavi gördüm ama hayat devam ediyor, bu şekilde yaşamayı kabul ettim.” diye konuştu.